SPORDA VE EĞİTİMDE BAŞARIYI YAKALAYAN ÇİFTÇİ: “Eğitim ve spor bir arada ilerliyor”


İlimizi ve ülkemizi eskrimde başarıyla temsil eden Milli sporcu Emirhan Çiftçi, Yüksek Öğretim Kurumları sınavında da başarılı bir sonuca imza attı. Eşit ağırlıkta 491,5 puanla Türkiye’de bin 241’inci olan Çiftçi, Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme (Fransızca) bölümüne yerleşti. Çiftçi, hem sportif anlamda hem de eğitimde başarıyı nasıl yakaladığını paylaştı.


İlimizi ve ülkemizi eskrimde başarıyla temsil eden Milli sporcu Emirhan Çiftçi, Yüksek Öğretim Kurumları sınavında da başarılı bir sonuca imza attı. Eşit ağırlıkta 491,5 puanla Türkiye’de bin 241’inci olan Çiftçi, Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme (Fransızca) bölümüne yerleşti. Çiftçi, hem sportif anlamda hem de eğitimde başarıyı nasıl yakaladığını paylaştı.

Fen Lisesi’nde okuyan ve müsabakalardan dolayı okulların açık olduğu günlerde 230 gün okula gidemeyen Çiftçi, bu açığını sosyal hayatından fedakarlıklar yaparak kapattığını söyledi. Spor ile eğitimin bir arada gidebileceğini vurgulayan Çiftçi, sporun eğitime katkılarının yadsınamayacağını aktardı.

Eskrim yıldızlar ve gençlerde Türkiye birinciliklerinin yanı sıra bir kez Avrupa onuncusu bir kez de Avrupa açık şampiyonu olan Çiftçi; sporun en büyük katkısının bakış açısını genişletmek olduğunu kaydetti. Belli bir zamandan sonra bir alanda profesyonelleşmenin önemli olduğunu vurgulayan Çiftçi, bu zamanı belirlemenin de önemli olduğunu aktarırken; ailelere, sporcu öğrencilere ve antrenörler ile öğretmenlere de seslendi.

“SOSYAL HAYATIMDAN FEDAKARLIK YAPTIM”
Eskrim sporcusu Emirhan Çiftçi; “Bizim okulumuz sabah 8 akşam 4 buçuk şeklindeydi. Dersten çıkınca antrenmana giderdik akşam 8’de de antrenmanımız biterdi. İnsan yoruluyor, uyku vaktine de az bir süre kalıyor ama bununla beraber de kesinlikle ders çalışman gerekiyor. Yoruldum, ders çalışmayayım derseniz olmuyor; yemekten sonra molalı bir şekilde gece 12-1’e kadar ders çalışıyordum. Eğitim ve spor bir arada gerçekten zor gidiyor. Biraz uykudan, biraz sosyal hayatımdan, biraz arkadaşlarla geçirdiğim vakitten kısarak süreci götürdüm” dedi.

“KAMPLARA KAYNAK KİTAPLA GİDİYORDUM”
Yoğun müsabaka ve kamp dönemleri olduğunu söyleyen Çiftçi, seyahatlere kaynak kitapla gittiğini ifade ederek şu cümleleri kullandı: “Müsabakalar, kamplar olduğu zamanlarda bir ay okuldan uzaklaştığım oluyordu. Bu açığımı hem özel derslerle hem de okulun düzenlediği faaliyetlere katılımdan uzak durarak kapatıyordum. Kamplara ve müsabakalara hareket ederken yanımda kaynak kitaplarla gidiyordum. Özellikle sözel derslerin kaynaklarını gittiğim her yere götürüyordum. Sporcu arkadaşlarım uykuyla dinlenirken ben ders çalışıyordum. Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi’nde küçük bir alanda çalışma imkanı buluyordum. Zaman zaman benim gibi sınava hazırlanan arkadaşlarım da oluyordu.”

“SPORUN BANA ÇOK BÜYÜK KATKISI OLDU”
Spordaki stres yönetiminin, disipline etmenin, özgüven ve başarı duygusunun ve yeni insanlarla tanışmasının sınav sürecinde katkısını gördüğünü belirten Çiftçi; “Genelde spor bağlamında özelde eskrim bağlamında sürekli bir stres yönetimi yapmak durumundayız. Üniversite için girdiğimiz sınavlarda da stresi yönetmek durumundayız. Bu nedenle eskrim sporunun bana çok büyük katkısı oldu. Yanı sıra spor insanı disipline ediyor, disiplinli çalışmayınca sporda başarıya ulaşılmıyor. Dolayısıyla


spor, disiplin etme yönünden hem sınava hem de hayata hazırlıyor. Sporun bireye kazandırdığı birçok değerden bahsedebiliriz ama bana en büyük katkısı yeni insanlar tanımam oldu. Eskrim sayesinde birçok ülke ve ile gittim, çok insanla tanıştım. Bu durum hayat görüşünüze olumlu anlamda katkı sağlıyor. ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ sözünden hareketle; spor insanı monotonluktan uzaklaştırarak hem yoruyor hem de zinde tutuyor. Spor eğitim için çok önemli” ifadelerine yer verdi.

“AİLEM EĞİTİM-SPOR AYRIMINA BENİ İTMEDİ”
Ailelerin spor-eğitim ayrımından ziyade ikisini birlikte ilerletmeye yönelik programa yönelmesini dileyen Çiftçi; “Ailem en büyük destekçim oldu, maddi manevi destek oldular. Eskrim biraz maddi destek de isteyen bir spor. Eğitim mi spor mu ayrımına beni hiç itmediler. Maçlarıma gelerek de büyük motivasyon verdiler. Gerçekten eğitim ve spor bir arada ilerliyor. Aileler mümkün olduğunca spor mu eğitim mi noktasında ayrım yapmak zorunda bırakmasınlar; sporcular spor ve eğitimi bir arada yürütebileceklerine inansınlar. Belli bir noktadan sonra bir alanda profesyonelleşmek kesinlikle çok önemli ama bu zamanı belirlemek de önemli” şeklinde konuştu.

ANTRENÖRE TEŞEKKÜR
Eskrim sporuna başlangıcından bu güne kadar çalıştığı Eskrim Antrenörü Ali Yasin Bayram’a da ayrı bir parantez açan Emirhan Çiftçi; “Yasin hocama ayrıca teşekkür ediyorum. Ailem gibi oldu. Önemli sınavlar öncesinde antrenmanda esneklik sağladı, antrenman sonralarında özel derslere götürdü bazen. Yasin hocam hem eğitimde hem sporda çok büyük katkı sağladı. Eğitimi önceledi ama sporda da esnekliğe izin vermedi” dedi.

“DEVLETİN SPORCUNUN ELİNDEN TUTMASI GEREKİYOR”
Emirhan Çiftçi son olarak şu ifadelere yer verdi: “Eğitim ve spor zor olsa da bir arada ilerliyor. Yakın zamanda Gençlik Spor 52 vakıf üniversiteyle bir anlaşma yaptı. Bu kapsamda uluslararası alanda başarılı milli sporcular üniversitenin taban puanını tutturduğu takdirde, üniversiteye tam burslu bir şekilde kayıt olabiliyor. Bu oldukça önemli. Devletin bu destekleri spor ve eğitimi bir arada götürmede büyük katkı sağlıyor. Bireysel istek ve azim bir yere kadar götürüyor, bir yerden sonra devletin sporcunun elinden tutması gerekiyor.”

MEHMET ÇİFTÇİ:
“Sporun eğitime engel olmadığını ispatladık”

Ulusal ve uluslararası birçok müsabakada derece elde eden Milli Eskrimci Emirhan Çiftçi’nin babası Avukat Mehmet Çiftçi, Emirhan’ın üniversite sınavındaki derecesinden de oldukça mutluluk duydu. Emirhan Çiftçi’nin yarışmalarda aldığı derecelere dikkat çeken ve bu süreçte okulların açık olduğu 230 gün boyunca okuldan uzak kaldığını vurgulayan Mehmet Çiftçi; sporun eğitime engel olmadığını ispatladıklarını söyledi.

Mehmet Çiftçi, oğlu Emirhan Çitçi’nin üniversite sınavında Türkiye’de bin 241’inci olduğunu belirterek; “Oğlumuz defalarca yıldızlar ve gençler kategorilerinde Türkiye şampiyonu oldu. Bir kez Avrupa 10’uncusu, bir kez de Avrupa Açık Şampiyonu oldu ve Milli marşımızı çaldırdı. Ülkemizi 
yıldızlar, gençler kategorilerinde özel turnuvalarda, Akdeniz Şampiyonası’nda, Avrupa ve dünya şampiyonalarında ferdi olarak ve Milli olarak temsil etti. Milli görevlerinden dolayı 230 gün okula gidemedi. Kısaca söylemek gerekirse eğitim hayatında başarılı olduğu kadar spor hayatında da başarılı olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle ailemize büyük gurur yaşatan oğlumuza teşekkür ediyoruz” dedi. 
Mehmet Çiftçi, ilkokuldan bugüne kadar başarıda emeği geçen tüm öğretmenlere ve sportif başarıda emeği olan Eskrim Antrenörü Ali Yasin Bayram’a teşekkürlerini iletti. Son olarak bir de serzenişte bulunan Çiftçi; “Kastamonu’nun onca parasını transferlerle gelen oyunculara döken yetkililer, en azından Kastamonulu bir sporcuya bir kalem hediye etseydiniz de biz de hatıra olarak saklasaydık” ifadelerini kullandı.

Milli antrenör başarının yol haritasını çıkardı

Milli Eskrim Antrenörü Ali Yasin Bayram, hem sporda hem de eğitimde başarılı olmanın önemli noktalarını payladı. Sporda ve eğitimde başarılı olmak için aile-antrenör-sporcu ve okul işbirliğini vurgulayan Bayram, doğru bir planlamayla her iki alanda da başarılı olunabileceğini söyledi. Bayrak, iki alanın birbirini destekleyen bir yapıya sahip olduğunu belirtti.

Küçük yaşlardan itibaren antrenörlüğünü yaptığı Milli Eskrimci Emirhan Çiftçi’nin spordaki ve eğitimdeki başarılarını referans gösteren Bayram, Çiftçi’nin üniversite sınavındaki derecesinden dememnuniyet duyduğunu söyledi.

Milli Antrenör Ali Yasin Bayram’ın Milli Eskrimci Emirhan Çiftçi ile ilgili düşünceleri şu şekilde: “Emirhan çok küçük yaşlarda eskrime başladı, yetenekli bir öğrenciydi. Bir sporcuda olması gereken her şey vardı, hangi sporu yapsaydı başarılı olacaktı. Emirhan’ı eskrime kazandırdığımız için şanslıyız. İlk yarışmadan itibaren farkını hissettirmeye başladı. Küçük yaşlarda başlayıp vücut gelişimini de sağlayınca ulusal uluslararası yarışlarda başarılı sonuçlar aldı. Onunla çalıştığım için çok büyük mutluluk duyuyorum.”

“EĞİTİM VE SPORU BİR ARADA GÖTÜRMEK ÜZERE PROGRAM OLUŞTURDUK”
Milli Antrenör Ali Yasin Bayram, spor-eğitim ilişkisiyle ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Emirhan sportif anlamda başarılı olduğu kadar eğitimde de başarılı bir öğrenci. Hem sporu hem de eğitimi bir arada götürmek üzere programımızı oluşturduk. Emirhan okulu da antrenmanları da, müsabakaları da seviyordu. Aile, antrenör, sporcu ve okul işbirliğini son derece uyumlu ve iyi götürdüğümüzü düşünüyorum. Bu bizim her eğitimde de sporda da yüzümüzü güldürecek sonuçlar almamıza vesile oldu. Katkısı olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”